Çocuğunuzu Anaokuluna Hazırlama

Çocuğunuzu anaokuluna hazırlamanız için ona mutlaka gösterişli bir hediye almak zorunda değilsi¬niz. Ona, evde hazırlanan bir programa mı yoksa bir okulöncesi programına mı katılmayı tercih ede¬ceğini sorduğunuzda size seçeneklerden herhangi birini istediğini söylemesi, ihtiyacı olan tüm hazırlık¬tır. Resmi okul eğitiminin gerçekte ev eğitiminin bir uzantısı olduğu söylenir, çünkü okula başladığı ilk yıllarda siz çocuğunuzun hep ilk öğretmeni olarak kalacaksınızdır. Evde alacağı düzenli bir programla çocuğunuzun anaokuluna başlamasının temelleri atılır. Bu eğitim aşağıdaki başlıklar altında toplan¬mıştır:
Çocuğunuzun kitaplarla yakın ilişkide olmasını sağ¬layın. Çocuğunuza her gün bir şeyler okuyun, onu okula hazırlamanın belki de en önemli basamağı budur. Okumayı sadece uyumasına yardım edecek bir araç olarak görmeyin. Gün boyunca, eğilimli olduğunu hissettiğiniz durumlarda kitaplıktan, okuya¬cağınız kitabı seçmesine, onu size getirip 'okuttur¬masına' teşvik edin. Günlük işler sırasında da bir şeyler öğrenmesine yardım edebilirsiniz. Masayı hazırlarken birlikte sa¬yı sayabilir, yemek pişirirken ölçüleri nasıl ayarladı¬ğınızı gösterebilirsiniz. Hatta yıkanmış çamaşırları düzenlerken renkleri tanımasına ve çorapları eşleş¬tirmesine yardımcı olabilirsiniz. Diğer çocuklarla oynaması için fırsatlar tanıyın. Ço¬cuğunuzun arkadaşlarıyla paylaşma ve fikir alma ihtiyacını karşılamaya ihtiyacı olduğunu unutmayın. Konuşma dilini kullanması için onu cesaretlendirin. Çocuğunuza herhangi bir olay karşısındaki Fikrini sorun. Hislerini ve aklından geçenleri ifade edebil¬mesi için kelimeleri kullanmasını sağlayın.
Öğretmeninin Ondan İstediklerine Riayet Etme Be¬cerisi
Küçük çocuğunuzun, küçük çocukluktan bir ana¬okulu öğrencisi rolüne bürünmesi onu bir duygu karmaşası içine sokabilir. Büyük çocukların dünya¬sına dâhil olmaktan memnundur.
Sınıf kuralları ile karşılaşacağı için heyecanlı, biraz da gergindir. Öğ¬retmenini ise küçüklerin hâkim olduğu bu topluluk¬tan tamamen ayrı görür ve ona gizli bir düşmanlık duyar; eğer öğretmeni karşı cinsten biri, mesela bir kadın ise bazen ona karşı hissettiklerinden suçlu¬luk duyabilir ve işte bu safhada annesine duyduğu o büyük hayranlık öğretmenine doğru eğilim göste¬rebilir. (Bu, kızların da erkek öğretmenlerine duydu¬ğu aynı türden bir hayranlıktır.) Çocuğunuz, öğretmeni hatasını düzelttiğinde ya da parmak kaldırdı¬ğında öğretmeni dikkat etmediği anlarda kendini hüsrana uğramış hisseder ve onu artık sevmediğini düşünür.

Öğretmeni tarafından sevilmek bir ayrıca¬lıktır ve bu yolda alacağı her işaret onun için çok önemlidir. Öğretmeninin ilgisini çekmek isteyen bir çocuk, davranışlarıyla bunu neredeyse haykırır. Örneğin; sınıfta oturması gereken bir arkadaşının oturmadı¬ğını gördüğünde bunu öğretmenine 'ispiyonlamak-tan' çekinmez. Bu davranışının altında yatan ne¬den, kendisinin öğretmenin sözünden çıkmadığını kanıtlayarak ilgisini toplamaktır, fakat diğer çocu¬ğun yanlış davranışını ortaya çıkarması karşısında koca bir 'aferin' almaması onu çok şaşırtacaktır. Zaman ilerledikçe çocuğunuz daha da olgunlaşa¬cak ve öğretmeniyle ilişkisi değişik bir boyut kaza¬nacaktır. Siz okul eğitimi ve öğretmene verdiğiniz desteği belirttikçe çocuğunuz sınıf dayanışmasının ve okul disiplinine uyma sorumluluğu taşımanın ne kadar önemli olduğunu anlayacak, bu durum hoşu¬na gitse de gitmese de öğretmen otoritesine saygı gösterecektir.
Beş buçuk yaşma geldiğinde çocuğunuzun gö¬zünde öğretmeniyle yer değiştirmek zorunda kala¬bilirsiniz, çünkü o, artık çocuğunuz için sizden da¬ha değerli sayılacaktır. Ondan sık sık 'Öğretmenim dedi ki...' ile başlayan sözler duymaya hazırlanın. Bu yolla çocuğunuz size her şeyi bilmediğinizi an¬latmak ister, bu durum anaokulundan ilkokula ge¬çişinde tamamen değişir ve bir süre sonra her ikini¬zi de denk tutmaya başlar. Kendi kendine geliştirdiği o aşırı kibirli havası, aslında öğretmeni ve sizin yardımınızla kazandığı özgüveninin ve olumlu bir yetişkinliğe adım atışının ilk belirtileridir.

Bir Anaokulunda Aranması Gereken Nitelikler
Aşağıda size başlıklar altında sıralanan nitelikler uy¬gun bir anaokulu seçiminde yol gösterici olacaktır: Uygun sınıf büyüklüğü. Bir sınıf içinde en fazla 25, en az 12 çocuk bulunmalıdır. Daha kalabalık sınıf¬larda öğretmenin çocukların dikkatini toplaması zor olacaktır ve verim azalacaktır. İdeal bir sınıf nüfusu öğretmenin her öğrencisiyle bire bir ilgilenmesine olanak sağlar ki, bu da her çocuğun becerilerini ar¬tırmada ve kişiliklerini geliştirmede önemli rol oy¬nar. Diğer taraftan kalabalık sınıfların problem yara¬tacağı gibi 10 öğrenciden az sınıfların da özellikle sorun yaratacağını bilmek gerekir.
Çok küçük sınıf¬larda, çocuklar sürekli denetim altında tutulduğu hissine kapılır ve bu da endişe ve korkudan dolayı sık sık hata yapmalarına neden olur. Bu yaştaki ço¬cukların sosyal açıdan serbest kalma eğilimleri yü-zünden bazıları sınıfta sosyal açıdan problem yara¬tabilirler.

Deneyimli ve profesyonel eğitim personeli. Bir ana¬okulu öğretmeni asla gönüllü bir bebek bakıcısı de¬ğildir. Öğretmenlerin hepsi çocukların belirli bir eği¬tim düzeyinde olmalarını beklerler. Nitelikli bir öğ¬retmen çocuklara gözdağı vermek yerine onları na¬zikçe kolektif çalışmaya teşvik eder ve hem çocuk¬lar hem de aileleri ile güçlü bir iletişim kurarak, ve¬lileri öğrenim süresince çocuklarını yakından takip etmeye davet eder. Temiz ve güvenilir bir mekân. Okul binası, oyun odaları ve kişisel sınıflar iyi aydınlatılmalı, içerisi de yeteri kadar havalandırılmak ve göze hoş gelen bir görünüme sahip olmalıdır. Ayrıca her sınıfta özel aktiviteler için yeterli alan bulunmalıdır. Diğer taraf¬tan çocuklar ve masalar ya da diğer sınıf gereçleri arasında çocukların ve öğretmenin güvenle ve ser¬bestçe dolaşabileceği kadar uygun mesafede alan yaratılmalıdır.
Nitelikli ve deneyimli idari yönetim. Okul müdürü her öğretmenle yakın bir ilişki içinde olmalı ve sını¬lın başarısı için her birine destek vermelidir. Nitelik¬li bir müdür, okul içinde hem öğretmen ve çocuk¬larla hem de ailelerle iyi iletişim kurabilmeli ve hep¬sinin aynı amaç için çalıştığının bilincinde olmalıdır.

Anaokulu Müfredatı
Çocuğunuz için en iyi müfredat, onun öğrenme şek¬line en yakın olanıdır. Bazı öğretim programları ve metotlar, çocukları, genellikle grup halinde çalış¬maya teşvik etmeyi amaçlar ve zamanlarının büyük bir kısmını çalışma masalarında geçirmelerine se¬bep olur. Kimi çocuklar için en doğru öğrenim şek¬li bu iken kimi çocuk da sınıfta daha aktif, daha ba¬ğımsız olmak ve öğretmeniyle bire bir zaman geçir¬mek isteyebilir. Bu durumda çocuğunuz için en uy¬gun programı seçmek size bağlıdır.
Çocuğunuz sizin de desteğinizle kısa zamanda okuluna adapte olacak ve çevresiyle amaçladığınız şekilde olumlu ilişkiler içine girecektir. Okul sonra¬sı aktiviteler, sınıfta yaşadığı tecrübelerin bir doğ¬rultusudur. Eğer çocuğunuz evde sürekli hareket halinde ise ya da aksine tembel ve uyuşuk bir tab¬lo çiziyorsa bu durum tamamen sınıf içinde aktif ya da interaktif olmasıyla ilgilidir, çünkü çocuğunuz, okula başladıktan bir süre sonra, eğitim aldığı sınıf¬taki hayatını yansıtmaya başlar. Aşağıda anaokulu¬na devam eden beş yaşındaki her çocuğun paylaş¬tığı ortak özelliklerden birkaçı sunulmuştur: Her bir öğrenciye saygı göstermek. İyi bir öğrenci sı¬nıftaki her arkadaşının farklı öğrenme yöntemine ve öğrenme kapasitesine karşı esnek davranır. Ana programdaki aktiviteleri kolaylıkla başaran çocuklar olduğu gibi daha fazla yardım ve pratiğe ihtiyaç du-yan çocuklar da mevcuttur. Çocukların kişisel geli¬şimi ve bireysel geçmişi onun öğrenme yeteneğin¬de önemli bir rol oynar.
Öğrenme sevgisinin yaratılması. Çocuklarda merak kavramı ve problem çözme yetenekleri çeşitli yön-temlerle olumlu yönde uyarıldığında olaylara karşı farklı yaklaşımlarda bulunmalarına izin verilmiş olur. İyi bir anaokulu, çocukları yormaktan ziyade, onları daha da enerjik hale getirir. Okuma sevgisi. Kitaplar ve diğer okuma materyalle¬ri bir anaokulunda her an mevcuttur. Öğretmenler sadece 'öykü zamanı' ile sınırlı kalmayıp sınıftaki vakitlerinin çoğunu çocuklara kitap okuyarak geçi¬rirler ki böylelikle çocukların kitapların değerini ve büyüsünü anlamalarına yardım etmiş olurlar.

Yaratıcı ve fiziksel oyunlarla geçen zaman. Çocukla¬rın çoğu yaratıcılık kabiliyetlerini geliştirebilecekleri ve oyunlar oynayarak enerjilerini boşaltabilecekleri fırsata sahip olurlar. Beceriler bir bütünlük ve kaynaşma ortamında öğ¬retilir. İyi bir anaokulu öğrencisi oynayarak öğrenmeyi başarabilir. Örneğin; bir piknik masası hazırla¬nırken tabakları ve bardakları sayarak matematik kavramlarını kolaylıkla öğrenebilir. Yemek pişirme ve tamir etme aktiviteleri çocuğunuzun kelime da¬ğarcığının, fen ve matematik kavramlarının gelişme¬sine yardım etmeyi amaçlar. Sınıf aktif ve sosyal bir mekândır. Çocuklar tek baş¬larına olduğu gibi küçük gruplar halinde de birlikte çalışma imkânına sahip olurlar. Oynamak ve öğrenmek için yeterli zaman. Tüm alan ve zaman tamamen kitaplara, oyunlara, resme ve müziğe adanmıştır.
Sınıf dekoru öğrenciler için oldukça ilgi çekicidir. Sınıf tamamen çocukların çizdiği resimler, genellik¬le ünsüz, nadiren de birkaç ünlü harf kullanılarak uydurulmuş hecelerle (örneğin; kedi yerine k- d harflerini kullanarak) yazdıkları hikâyelerle dekore edilmiştir. Öğrenciler: otantik sanat edebiyat ve müziğe karşı teşvik edilmeli. Sınıf aktiviteleri ve sanatsal etkinlik¬lerle daha geniş bir kültürü öğrenme ve tecrübe et¬me şansına sahip olabilirler. Anaokulu Öğretmenlerinin Öğrettiği Akademik Be¬ceriler Her biri sınıfın değerli birer üyesi olarak öğrendikle¬ri birçok sosyal aktivite ile birlikte, sınıflarında ayrı¬ca aşağıda sıralanan bazı akademik beceriler de edinirler: Harf isimleri ve telaffuzları. Eğitim yılının sonuna gelindiğinde çocukların birçoğu büyük harflerin bir¬çoğunu öğrenmiş olurlar ve hatta her bir harfin han¬gi sesi çıkardığını bilirler.

Ön okuma ya da okuma. Çocukların birçoğu harf seslerini kullanarak kelimeleri deşifre etmeye baş-lamışlardır, en önemlisi de okumanın değerini öğ¬renmişler ve kendilerine hikâye okunmasına alış¬mışlar ve bundan zevk duymuşlardır. Yazma. Anaokulu öğrencileri kâğıt üzerine birtakım resimler ve şekiller çizerek kendilerini ifade etmeyi öğrenmişlerdir. Matematik kavramları. Çocuklar, az ve çok, büyük ve küçük kavramları arasındaki farkı bilirler. Numa¬raları tanımaya ve 10'dan başlayıp muhtemelen 100'e ve daha ileriye kadar saymaya başlamışlardır. Ayrıca bire bir eşleştirme yöntemini de (örneğin; 10 farklı hayvan piknikte 10 tabağa ihtiyaç duyar gibi) öğrenecek, renkleri tanımaya başlayarak hem renk¬leri hem sayıları birleştirerek tanımlama yapmaya başlayacaklardır (örneğin; 5 kırmızı nokta, 2 mavi, 5 kırmızı, 2 sarı ve benzeri).
Yaşam bilimi. Çocuklar hem iyi bir gözlemleyici hem de iyi bir araştırmacı olacak ve bitkilerin ya¬şamları, evcil hayvan bakımı, mikroplardan korun¬ma yolları ve iyi beslenmenin önemi hakkında fikir sahibi olacaklardır. Anaokuluna devam eden altı yaş çocukların da¬hil olduğu sınıflarda yukarıdakilere ek olarak: Okuma. Çocuklar yaşlarına uygun anlayabilecekleri dille yazılmış kitaplar seçmeye, okumaya ve kendi kelimelerini kullanarak okuduklarını anlatmaya teş¬vik edilirler. Basit matematik. Çocuklara basit toplama ve bazen de çıkarma işlemleri öğretilir.
Anaokuluna Devam Eden Çocuğunuzun Bir Günü nasıl Geçmeli?
Yarım günlük bir program; derse hazırlık, küçük grup dersleri, tüm grup aktiviteleri, teneffüsler ve ders dışı oyunları kapsar. Tüm günlük bir program ise aşağıda belirtilen öğeleri içerir: Derse hazırlık. Herkes sınıftadır, öğretmen ve öğ¬renciler yeni günün; haftanın hangi günü olduğunu belirtir; özel günler, örneğin; sınıftaki bir çocuğun doğum günü, not edildikten sonra iş bölümü yapılır (örneğin; öğle yemeği servisinde hangi çocuğun yardım edeceği ya da hangisinin ev ödevlerini top¬layacağı gibi).

Küçük grup oyunları ve öğrenim zamanı. Sınıf için¬de birkaç küçük grup oluşturan çocuklar, resimden harfleri tanıma çalışmasına kadar birçok değişik proje üzerinde çalışır. Bu grup çalışmaları hem sa¬bah hem öğleden sonra olmak üzere genellikle günde iki kez yapılır. Grup becerisi. Tüm sınıf bazen bir hikâye anlatımı bazen de bir ders öğrenimi esnasında büyük bir grup aktivitesi oluşturur. Bu gibi tüm grup aktivite¬leri günde iki kez yapılır. Öğle yemeği. Dinlenme zamanı. Hem sabah kahvaltısı hem de öğle yemeği sonrası iki kez olmak üzere tercihen okul dışında yapılır. Uyku zamanı. Birçok anaokulu sınıfı, oturma veya öğle uykusu zamanı için vakit ayırır. Özel sınıf. Anaokullarının büyük bir kısmı her gün özel bir sınıf açarlar ve çocuklar bu sınıfta resim, müzik, jimnastik ve fen bilgisi gibi dersler görürler. Okul bitimi zamanı. Birtakım ev ödevleri ve ebe-veynlere iletmeleri için bazı notlar verilir. Çocuklar sınıftan ayrılmadan önce eşyalarını toplar.