Okul Öncesi Çocuklarında "Hiper"aktivite

“John fazlasıyla hiperaktif" diyordu büyükannesi, torunuyla geçirdiği zorlu iki saatin sonunda. "Bir kere yeri¬ne oturmadı, yemek yemek için bile!" John un annesi, oğluna daha önce de böyle söylenildiğini duymuştu hatta kendisinin de böyle söylediği oluyordu. Fakat büyükannesi John un davra¬nışlarından şikâyet etmeye başlayınca, John’un annesi de kendi kendine, "John, yalnızca iki yaşında, normal, afacan bir çocuk mu yoksa o bir hiperaktif mi?" diye sormaya başladı.”
Klinik olarak bir çocuğa bu teşhisin konması için onun mutlaka sıklıkla yerinde duramaması, oturamaması, sürekli koşması ve bir yerlere tırmanması, sessizce oynayamaması, da¬ima hareket halinde olması ya da fazlasıyla konuşkan olması gerekmektedir. Eğer en az altı ay¬dır bu belirtilerin ortalama dört tanesine çocuğunuzda sıklıkla karşılaşıyorsanız hiperaktivite konusunda uzman birinden yar¬dım alabilirsiniz. O, sizin aşırı hareketli çocuk ile hiperaktif ço¬cuk arasındaki farkı anlamanızı sağlayabilir ve bu iki durumu da nasıl idare edebileceğiniz konusunda size yardımcı olabilir.

Not: Hiperaktivite, genel olarak "Dikkat Eksikliği" ve "Hiperaktivite Bozukluğu" olarak adlandırılan daha geniş bir hastalığın bir parçası ola¬rak kabul edilir. Bu hastalık üç formda cereyan eder: Birincisinde dik¬kat eksikliği yoğunluktadır; ikincisinde hiperaktivite ve düşüncesizce davranış yoğunluktadır; üçüncüsünde ise her ikisinden de yoğun olarak bulunmaktadır. Okul öncesi dönemde beş yaşından küçük olan çocuk¬lara "Dikkat Eksikliği" ve "Hiperaktivite Bozukluğu" teşhisini koymak zordur, ilk defa oturmaya gerek duyduklarında ve uzun süreli bir şeye dikkaderini vermek zorunda olduklarında, oturarak bir iş yapmaya ça¬lıştıklarında ve ileride sınanacakları bir şeyleri öğrenmek durumunda olduklarında doğru teşhis konabilir.
Problemin Oluşumunu Önlemek
Sessiz aktiviteler yapmasını teklif edin.
Eğer çocuğunuz, çoğunlukla yürümek yerine koşuyor, ko¬nuşmak yerine bağırıyor ise onun aşırı hızını yavaşlatmak için onu sakin aktivitelere yönlendirin. Örneğin, sessiz bir oyun oynayın, kitap okuyun veya ayaklarının ucuna basıp fısıldaşa- rak, konuşma oyunu oynayarak yavaş ve sakin olmanın can¬landırıcı etkisini öğrenmesini sağlayın.

Kendi aktivite düzeyinizi inceleyin.
Hiperaktiflik, aileler arasında yayılıyor mu? Araştırmalar eğer ebeveyn hiperaktif ise büyük bir ihtimalle çocuğunun da öyle olacağını gösteriyor. Kendi hayatınızı inceleyin: Oturma¬ya zaman ayırır mısınız? Hızlı konuşur musunuz? Adımlarınız daima hızlı mıdır? Eğer çok enerjik ve her zaman hareket ha¬linde bir insansanız ve bu başarınıza ve mutluluğunuza engel değilse, çocuğunuz da yalın bir biçimde sizin doğuştan gelen bu mizacınıza sahip olabilir. Çocuklar harika taklitçiler olduğu için hareket düzeyinizi düşürmek, ona zamanın tadını daha iyi nasıl çıkarabileceğini gösterecektir.
"Hiperaktif" televizyon programlarından uzak tutun.
Eğer çocuğunuz, sürekli hareket halindeyse seyretmekten zevk aldığı şeyler de buna benzememelidir. Vahşi ve çılgın televizyon programları, çocuğunuza istemediğiniz modeller teşkil ediyor olabilirler. Bu gürültünün kaynaklarından en azından birini sonlandırmak için televizyonu kapatın ve evin içinden gereksiz bir hiperaktivite kaynağını uzaklaştırmış olun. Bunun yerine sakinleştirici bir müzik açın ve televizyo¬nu izlemeye devam edecekse daha yumuşak bir tonda izleme¬si için onu teşvik edin.
Problemin Çözümü
Neler Yapılmalı? Sakinleştirici idmanlar yapın.
Belirli noktalar arasında çocuğunuza yürüme (koşma de¬ğil) idmanları yaptırın. Ona, "Mutfaktan salona nasıl yü¬rüyorsun bana bir göster bakalım. Bunu yapabildiğini bili¬yorum. Koşmak yerine yürüdüğün zaman kendini güvende tutmuş olursun" diyebilirsiniz. Bu idmanların sayısını gün geçtikçe yavaş yavaş arttırarak her bir denemede sayıyı on| kadar çıkartın.

Çeşitli aktiviteler yapmasını sağlayın.
Faal olmak için doğan çocuklar bir aktiviteden diğerine karasinekler gibi uçarlar ve bir aktiviteye bağlı kalmakta sorun yaşarlar. Aşırı hareketli çocuğunuza çeşitli seçenekler sunun ve şöyle söyleyin, "Resim masanda boyama yapabilir, mutfakta oyun hamurunla oynayabilir ya da kurduğum saat çalana kadar herhangi bir aktiviteyi yapabilirsin. Şimdi bunlardan istediğini seçebilir ve uygulayabilirsin." Çeşitli seçenekler sunmak, çocuğunuzun faal ihtiyaçlarının karşılandığını hissetmesini sağlayacak ve sizin dikkatinizin dağılmasını önleyecektir.
Denemeler yapın.
Yüksek enerjili çocuğunuzun kendi hareket ihtiyacını karşı¬laması için dışarıda yapılacak olumlu etkinliklere ihtiyacı var¬dır. Parka götürüp koşmasına ya da imkânınız olduğu her za¬man bahçenizde aynı etkinliği yapmasına izin verin ve bunun yanında bakıcınızın ya da anaokulundaki öğretmenlerinin ona bu fırsatı tanıdığından emin olun. Her ne kadar civarınızdaki spor takımlarına onu yazdırmak çekici bir fikir gibi geliyorsa da bundan sakının, on yaşından önce böyle bir şeyi denemek onun gelişmekte olan bedenine zarar verebilir.
Rahatlamayı öğretin.
Çocuğunuz kendi bedenini sakinleştirmeyi öğrendiğinde, motoru yavaşlar ve kendini daha az telaşlı hisseder. Bir şeyi sürekli fazla, hızlı ya da çabuk yapmaya çalışmaktan sakınması için ona yardım edin. Bunu yaparken sesiniz yumuşak ve sakin olsun ve ona kendisini nasıl rahat ve sakin hissettirebileceğini anlatırken sırtını sıvazlayın.
Yardım alın.
Eğer çocuğunuzun hiperaktivite düzeyi, sağlığını tehdit eder seviyedeyse, diğerleri ile arasını açıyorsa, öğrenme sürecine za¬rar veriyorsa bir uzmana başvurun ve üzerindeki hiperaktivite düzeyi ortalamasını belirleyin.
Neler Yapılmamalı?
Cezalandırmayın.
Çocuğunuz hiperaktivite düzeyi yüzünden kazara sizin de¬ğer verdiğiniz bir vazoya çarpıp düşürdüyse derin bir nefes alın ve ona, "Yürümek yerine koşmayı seçmen beni üzüyor. Şimdi evde yürüme denemeleri yapacağız. Bunu yapabildiğini biliyo¬rum. Sonra da bu dağınıklığı beraber toplayacağız" diyebilir¬siniz. Bu sayede asıl hedefiniz olan çocuğunuza koşmak yerine yürümeyi tercih etmesini, eşyalara dikkadi davranmayı ve ha¬reketlerinden sorumlu olmayı ona öğretebilirsiniz
Eve kapatmayın.
Sürekli geniş dış alanlarda oynayarak, etkinlik içinde olma¬ya ihtiyacı olan çocuğunuzu eve kapatarak iki probleme yol açmış olursunuz: (1) Onun aktivite düzeyi kabararak patlama noktasına gelir. (2) Dışarıda aktif olmayı öğrenmesi gerekirken evde aktif olmayı öğrenir.
Yalnızca medikal yollara güvenmeyin.
Yalnızca medikal yollara güvenmek, çocuğunuza kendini kontrol etmeyi öğretmez. Özellikle hiperaktif çocuklar konu¬sunda deneyimli bir uzmandan tam bir değerlendirme alın ve bundan sonra çocuğunuzun iyi olması için hangi medikal ilaç¬lara ihtiyacı olduğuna karar verin.

Meraklı Ethan
Jane ve Russell Anderson, çocukları Ethan'ın anaokulun¬daki toplantısına gittiklerinde, öğretmenlerinin Ethan için söylediği "çok hareketli" sözcüğünü duyduklannda buna pek şaşılmadılar. "Ben ona hamileyken bile geceleri beni uyut- mazdı, çok hareketli ve kıpır kıpırdı" dedi Jane. Jane bu sıra¬da geldiklerinden beri sallanmakta olan Russell'in dizine elini koyarken, "Russell şehir dışına gittiğinde Ethan'ın benimle uyumasına izin veriyorum ve yine aynı şey oluyor. Çok fazla uyuyamıyorum çünkü o çok hareketli. Hiçbir zaman yürü-mez, hep koşar. Aynı babası gibi dedi. "Evet, ben de hareketli bir çocuktum" dedi Russell. "An¬nem çoğunlukla okula beni almaya gelirdi çünkü çoğunlukla okulda sorun yaşardım, sıramda oturamaz, konuşur ya da ap-talca bir şeyler yapardım. Sakinleşmek için medikal ilaçlar almak zorunda kaldım. Ethan'ın da medikal ilaçlar alması ge¬rektiğini düşünüyor musunuz?" "Hayır, şu an için okulda çok büyük bir probleme yol aç¬tığı söylenemez. Bu yüzden medikal ilaçlar alması gerektiği¬ni düşünmüyorum. Ancak gözünüzü ondan ayırmasanız iyi olur" dedi öğretmeni Bayan Sharon. "Gelecek sene kreşe gideceği zaman, onun ihtiyaçlarını görüşmek için öğretmeniyle sıkı ilişki içinde olun. Bu arada onu biraz yavaşlatmak için yapabileceğiniz şeylerin listesini ve tam bir değerlendirme alabileceğiniz uzmanların adreslerini de size verebilirim. İna-nıyoruz ki bu çocuğun medikal bir ilaç desteği almadan önce tam bir uzman tarafından değerlendirilmesi gerekiyor."
Jane ve Russell listeyi aldılar ve eve dönüp bu listedekileri Ethan ile birlikte çalışmaya başladılar. Günde birkaç kez kitap okurken ya da sakinleşme çalışmaları yaparken huzurlu vakit geçirebiliyorlardı. İlk başlarda Ethan, elli ya da altmış saniyeden fazla yerinde oturamıyordu fakat yavaş yavaş bir seferde on dakika oturabilmeye başlamıştı. Bununla birlikte öğretmeninin tavsiyesiyle Ethan'ın izleyip taklit etmeyi sev¬diği televizyon programlarını da ondan uzaklaştırdılar (karga¬şa ve savaş içerikli olanları). Anne ve babası ayrıca evde yeni bir kural koydular: Evin içindeysen mutlaka yürümelisin. Koşulabilecek olan yer dışansıdır. Ona bu kuralı öğretmek için ev içinde denemeler yaptılar. Bu Ethan için yeni bir şeydi. "Ya acelem varsa! İstediğim zaman neden koşamıyorum?" diye yakındı Ethan. Jane, Ethan'm bu sorusuna gülümsedi. Russell'ın da bir akşam televizyondaki reklamlar bitip, prog¬ram başlamadan mutfağa koşarken lambayı düşürdüğünde ona sakinleşmesi için yardım ettiği an gelmişti aklına. "Çünkü bu, ev içinde koyduğumuz koşma kuralına karşı gelmek oluyor" diye yanıtladı Jane. "Koşmak dışarıda yapıla¬bilecek bir şeydir. Bu sayede istediğin gibi koşabilir ve eşya¬lara çarpmadan hareket edebilirsin."

Jane ayrıca Ethan yatmadan önce onunla sakinleşme eg¬zersizleri de yapıyordu. Ona sakince, "Kendini rahatlamış ve huzurlu hissediyorsun. Ayakların ağırlaşmış ve rahatlamış, bacakların, karnın, sırtın, kolların ve ellerin gevşemiş ve ra¬hatlamışlar. Bütün bedenin gevşemiş ve canlanmış. Zihnin sakin ve sen de gevşemiş ve sakinleşmişsin. Şimdi Ethan tat¬lım yatağında güvende ve rahat olduğunu düşünürken kendini sakin ve canlı hisset" diyordu. Ethan yavaş yavaş daha sakin, huzurlu olmaya ve daha az hareket etmeye başladı. Her zaman bedenini huzurlu tutması kolay olmuyordu fakat ailesiyle ve öğretmenleriyle birlikte bunun üzerinde çalışarak bir üst okula daha az hareketli ola¬rak, düzgün bir geçiş yapabilmeyi başardı.