KAPLICA TEDAVİSİNDE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR

Memleketimiz, kaplıca tedavisinin tatbik edilebilirliği açısından zengin kaynaklara sahip bulunuyor. Dünyanın kaplıca zengini ilk yedi ülkesi arasında yer alan Türkiye'de, kaplıca turizmi henüz istenilen seviyeye ulaşamamıştır.

Kaplıcaların modernleştirilmesi ve tedavilerin tıbbî kontrol altında yapılması maksadıyla çalışmalar devam ederken, halkın bu hususta şuurlandırılması da büyük ehemmiyet taşımaktadır. Kaplıca tedavisinde unutulmaması gereken en mühim hususların başında, "her hastalığa her kaplıca (ılıca, içmece, çamur banyoları v.s.)'nın iyi gelmediğidir." Diğer bir husus da, "her hastalığın dermanının kaplıca" olmadığıdır.

Bazı hastalıklarda kaplıca kesinlikle zararlı hattâ öldürücüdür. Kalp yetmezliği/yüksek tansiyon ve koroner yetmezliği gibi kalp hastalığı olan-larda fazla sıcak, zararlı ve tehlikelidir. Akut eklem romatizması, kalça romatizması, çocuk felci gibi butün enfeksiyon hastalıklarının ateşli döneminde kaplıca tedavisi yasaktır.

Kaplıca seçiminde kişinin yan hastalıkları dok-tor tarafından mutlaka gözönüne alınmalıdır. Bu değerlendirme sırasında, kaplıcanın bulunduğu yerin rakimi, iklim hususiyetleri, tabiat örtüsü, denize veya göle uzaklığı, hava ve çevre kirliliği gözardı edilmemelidir. Bu faktörler, kaplıcanın tesirini azaltıcı veya artırıcı sebeplerdir. Kalp hastalarına faydalı olan karbondioksitli sularda yapılan banyolarda, iki gün banyo alınıp üç gün dinlenmek gerekir. Radyoaktif sularda ise, bir banyodan sonra iki gün ara vermek doğru olan tedâvi usûlüdür. İçmelerde içilecek gün-ük su miktarı, kişinin kilosu başına on cc'yi geçmemelidir.