Refleksler ve Hareket Gelişimi

Yeni doğan bebekler, yaşamsal özelliklerinin varlığını kanıtlayan bir takım refleksler ve hareketlerle doğarlar. Refleksler bebeğin sağlığı ve gelişimi hakkında bize bilgiler verir.

Doğuştan gelen refleksler bütün insanlarda vardır bunlara örnek olarak emme davranışını gösterebiliriz. Hiçbir şeyden haberi olmayan bir bebeğin annesinden sütünü alabilmesi için emme davranışını doğuşuyla getirmiş olduğunu fark ederiz emme davranışını bebeğe kimse öğretmemiştir.
Emme ve Arama Refleksi: Bu refleks 4.ayda sonlanmaya başlayan bir refleks olup uyku esnasında bir süre daha gözlemlenebilir. Bebeğinizin yanağını okşadığınızda bebek ağzını annenin memesine yaklaştırabilmek için aynı zamanda Arama Refleksini de kullanır.

Yutma ve Öğürme Refleksi: Yine doğuştan getirildiğini söylediğimiz bir reflekstir çünkü bebek emdiği sütü yine otomatik olarak içmeyi başarır. Erken doğan bebeklerde bu refleks zayıftır. Öğürme refleksi ise bebeğin beslenirken kendini boğulmaya karşı korumasına yardımcı olur.
Daha yaygın refleksler arasında öksürme, esneme, hapşurma reflekslerini de sayabiliriz ancak bu refleksler doğuştan getirdiğimiz ve hayatımız boyunca ortadan kalkmayan reflekslerdir. Bunun dışında bebeklerimizde bulunan refleks türlerini şöyle sıralayabiliriz.
1) Moro Refleksi: Yeni doğan bebeğin sağlığına dair ilk işareti veren reflekstir. Ani hareketlerde ya da gürültülerde bebeğin bize verdiği tepkilerdir. Ellerini yana doğru uzatır sonra hızlıca göğsüne doğru çeker, başını arkaya doğru eğer, bedenini büker. Bebek bu refleksleri yaparken genellikle ağlar. 3. aya kadar ortadan kaybolmaya başlamalıdır..
2) Göz Kırpma Refleksi: Bu refleks sadece bebeklere özgü bir refleks değildir ve bütün hayatımız boyunca gözümüze gelen ani bir ışıktan çekindiğimizde ya da bir cisimden gözümüzü korumak için onu kapadığımızda bu refleksimizi kullanmış oluruz.
3) Yürüme Refleksi: Bebekleri ellerinden tutarak yere doğru koyduğumuzda yürümek için uygun pozisyonu aldıklarını görürüz bu bebeklerin doğuştan getirdiği yürüme refleksidir ve gerekli kasarlı gelişip yürümeye başladığında bu refleks kaybolur.
4) Sürünme ve Yüzme Refleksleri: Bebeği yüzüstü yere koyduğumuzda kolunu bacağını hareket ettirmesi ve bu hareketlerini su yüzeyinde de sürdürmesinden dolayı bu refleks sürünme ya da yüzme refleksi olarak adlandırılır.
5) Bükülme Refleksi: Bebeklerin ilk doğduğu süreler içerisinde bir takım reflekslere sahip olup olmadığına bakılır. Bükülme refleksi bunlardan biridir. Bebeğin topuğuna bir iğne batırılır ve bebek bu işlemin verdiği acı ile bacağını karnına doğru çeker.
6) Babinski Refleksi: Ayaklarının tabanına hafifçe dokunulan bebeklerin ayaklarını hareket ettirip parmaklarının aralarını açtıkları refleks türüdür. 1 yaş civarında kaybolması beklenir.
7) Tonik Boyun Refleksi: Bu refleksin doğuma yardımcı olduğu düşünülür aynı zamanda bedenin iki bölümünü (sağ-sol) birbirinden ayrı kullanmanın öğrenilebilmesi için var olduğu düşünülmektedir. Bu reflekste bebeğin başı yana çevrili durumdayken başın dönük olduğu taraftaki kol ve bacakların gerilmesi diğer yanda kalan bol ve bacağın bükülmesi şeklindedir. Genellikle 4. ayın sonlarına doğru bu refleks kaybolmaya başlar sadece uyku esnasında görülebilir.
8) Yakalama Refleksi: Yeni doğan bir bebeğin eline parmağınızı uzattığınızda onu sıkıca tuttuğunu fark etmişsinizdir. Bu bebeğin doğuştan getirdiği yakalama refleksidir.
Bu refleksler bebeğin hareket gelişimlerinin tamamlanmasında onlara yardım eder. Örneğin yürüme refleksi bebeğin yürüme evresine öncülük eder.
Bebeklik dönemi reflekslerinin sıkı bir şekilde takip edilmesi önem taşır. Erken farkedilen bir durum çok ciddi olumsuzlukların önüne geçilebilmesi olanağı taşır. Çünkü gerekli kas gelişimi tamamlandığında ortadan kalkması gereken reflekslerin devam etmesi bebeğin sağlık durumunda istenmeyen bir durumun varlığının işareti olabilir.