Üç-Dört Yaşındaki Çocuğunuzun Gelişen Bağımsızlığı

Çocuğunuzun oyun bahçesinde oynadı¬ğını seyretmek, bir gece onu yatağına ta¬şırken kaldırmakta zorlandığınızı hissetmek ya da bir kutu dolusu daha küçülmüş giysi topla¬mak belki de sizi üzüyor: O artık bir bebek ve¬ya henüz yürümeye başlamış bir çocuk değil. Daha önce hiç olmadığı kadar küçük bir insan olmuştur. Artık daha uzun ve daha zayıf, (hatta yüzü bile daha uzun görünüyor) ve bebeklere özgü tombişliği giderek azalıyor. Gayet düzgün konuşabiliyor. Ne düşündüğünü, ne hissettiğini söylüyor ve etrafındaki dünyayla ilgili hiç bit¬meyen yorumlarıyla sizi eğlendiriyor ve bir o kadar da şaşırtıyor. Ayrıca çocuğunuzun duygulan da gelişiyor. İki yaşındaki bir çocuğun içe dönüklüğü yavaş yavaş daha dışa dönük ve duyarlı bir hale geliyor. Sonuç olarak, çocuğunuz sizi ihtiyaçları, duyguları ve ken¬dinden daha değişik bakış açıları olan farklı bir in¬san olarak görmeye başlıyor. Kendinizi hazırlayın. Çocuğunuz "Annem ve babam benim bir uzantım- dır!" yerine, "Annem ve babam ayrı bireylerdir!" di¬ye düşünmeye başladığı zaman karamsar olabilir ve beklenmedik davranışlar sergileyebilir.

Bazen size yardımcı olacağı ve sizi mutlu edece¬ği (umarız çok fazla olur) günler de olacaktır. Bu yaşta, kendini sizinle özdeşleştirir ve sizin onayınızı almak ister. Bazen de çok fazla ısrarcı olabilir. Bu durum 5 yaşına doğru daha da kötüleşebilir. Hatta çocuğunuz göz korkutan 4 yaşına geldiğinde berbat 2 yaş günlerinin özlemini bile çekebilirsiniz. Küçük bir çocuk için bağımsızlığa ulaşmanın en kısa yolu saldırganlık ve meydan okumadan (karşı çıkma) ge¬çer, bu yüzden henüz okula gitmeyen çocuğunuza giyinmesini söylediğinizde kaçarsa veya birlikte gezmeye gitmek istediğinizde yürümeyi reddederse sakın şaşırmayın. O, bu tür davranışlarıyla kendi ka¬rarlarını kendisinin verebildiğini ve ayrı bir birey ol¬duğunu anlatmaya çalışmaktadır. Ayrıca 4 yaşındaki bir çocuk için ailesinden daha bilgili olduğuna inanmak da anormal değildir. Dü¬zenli olarak sizin gücünüzü sınar, çünkü amacı ken¬di gücünü ve isteklerini ortaya koymaktır.

Çocuğunuz 4 yaşının sonlarına gelip hayattaki yeri hakkında kendini daha rahat hissedene kadar giyinmek, yemek yemek ve uyumak gibi sürekli tek¬rarlanan işler, mini savaşlara dönüşebilir. Fiziksel olarak, çocuğunuzun stratosferik öğrenme eğrisi gelecek yıllarda giderek yavaşlayacak, ama yeni şeyler öğrenmeye devam edip eski bilgi¬lerini de pekiştirecektir. Aslında, bir şeyler yapmak¬ta kullandığı beceri belki de bu yaşın en önemli özelliğidir. İki yaşında beceriksizce yaptığı yemek yemek, küp dizmek, koşmak ve zıplamak gibi şey¬leri artık şaşırtıcı bir beceri ile yapmaktadır. Kendi bedenini kontrol edebilmesiyle birlikte giderek zor¬laşan işlerin üstesinden gelmeye ve "büyük bir ço¬cuk" olduğunu kanıtlamaya çalışır. Tek ayağının üs¬tünde durmak, oyun parkında demirlere asılarak ilerlemek gibi bazı davranışlarını alkışlamak iyi ola¬bilir, ama masadan kendi tabağını kaldırma konu¬sunda ısrar ettiğinde (ve yere düşürüp kırdığında) veya ağaca tırmanmak istediğinde ona destek ver¬memiş olabilirsiniz. Aslında bu tür başarılar ona bir gurur hissi verir. Fiziksel yeteneklerini mantıklı bir şekilde zorlamak ona sağlam bir kendine güven duygusu ve güç kazandıracak bunlar da sonraki yıl¬larda çocuğunuzun işine yarayacaktır.
Ama yine de sizi uyaralım. 3 yaşındaki çocuğu¬nuz fiziksel gücü ile sizi devirebilmesine rağmen hâlâ rehberliğe, desteğe ve cesaretlendirilmeye ih¬tiyacı vardır. Gerçek olgunluğun yargılama ve ken¬dine hâkim olma gibi tehlikeli yönleri bu yaşta he¬nüz yeterince oluşmamıştır. Bu yüzden, düşünce¬sizce caddeye fırlayan bir topun arkasından kaç¬mak ya da bir saat sonra değil "şimdi" parka gitmek istiyorum diye tutturmak gibi olaylara sık sık rastla¬yabilirsiniz. Önünüzdeki iki yıl boyunca, hem arka planda kalıp onun bağımsızlığını kazanmasına izin vermek hem de ihtiyacı olduğu sırada yanında ola¬bilmek sizin için en önemli iş olacaktır. 3 ve 4 yaş bir geçiş dönemidir, çünkü Korunmuş ve gözetilmiş bebeğiniz artık okul hayatına doğru cesur bir atlayış gerçekleştirmeye hazırlanmakta¬dır. Gerçek bir bireye dönüşmesine yardım etmek için çocuğunuzu anaokuluna göndermek iyi bir fi¬kirdir. Bu çocuğunuza okulun nasıl bir yer olduğu hakkında bir fikir verebilir ve henüz alışmadıysa gü¬nün bir bölümünü sizden ayrı geçirmeye alışmasını sağlar.

Okul öncesi çocuklar dış dünyadaki tehlikeleri gördükçe koşarak ailesinin veya bakıcılarının güven veren kollarına döneceklerdir. Bu bağımlılık ve ba¬ğımsızlık, cesaret ve korku arasındaki gelgitler çok normaldir. Çocuğunuz zamanı geldiğinde doğru davranabilmek için kendini serbest bırakıp dene¬yim kazanmalıdır, ama aynı zamanda kendini gü¬vende hissetmek için sizin sağlam, bildiği ve sevgi dolu varlığınızı da hissetmelidir. Bu yaşta aileden uzaklaşmak gayet normal olduğu halde bazı durum¬larda çocuğunuzun size her zamandan daha fazla ihtiyacı olur. Böyle zamanlarda, hayata hazırlanan okul çağında bir çocuk olarak, ona kendi güvenliği¬ni düşünmeyi, doğru ve yanlışı ve uygun kurallar ve sınırlar dahilinde kendisine güvenli bir ortam yarat¬masını öğretmelisiniz.
Bu günler 3-4 yaşlarındaki çocuklar için oldukça zor olabilir. Çünkü kısa bir süre önce kendini idare edemeyen, düşe kalka yürümeyi yeni öğrenmiş çocuklar artık kolaylıkla yürüyebilen, koşabilen, tırma-nabilen, atlayıp zıplayabilen, üç tekerlekli bisiklete binebilen ve hatta bir topu atıp tutabilen çocuklara dönüşmüştür. Daha büyük yaştaki çocukların ve ye¬tişkinlerin yaptıkları çoğu şeyi artık kendisi de yapmaktadır. Bu ona bir bağımsızlık duygusu verir ve bundan gurur duyar.

Yürüyüşe çıktığınızda hep önünüzde koşarlar ve pijamalarını giymesine yardım etmek istediğinizde, "Kendim yapacağım." diye diretirler. Yeni yetenek¬lerini ve ne kadar mükemmel olduklarını göster¬mek isterler. Yıllar boyu birisinin yardımına ihtiyaç duyduktan sonra ilk defa pantolonunuzu giyebilmenin, dişlerinizi fırçalayabilmenin veya bir tabak ye¬meği tişörtünüze dökmeden yiyebilmenin vereceği heyecanı düşünün. Bu fiziksel güce henüz kavuş¬muş çocuğunuz, elbette kendi üstündeki kontro¬lünden kolay kolay vazgeçmeyecektir.
Artık yapabildiği veya en kısa zamanda yapabile¬ceği şeyler şöyledir:
Kısmen de olsa kendisi soyunup giyinebilir. Bu yaş¬taki çoğu çocuk ayakkabılarını bağlayamaz veya kü¬çük düğmeleri ilikleyemez, ama başlangıcını siz ya¬parsanız fermuar çekebilir, çıtçıt açabilir ve bazen büyük düğmeleri ilikleyebilir.
Tuvalete gidebilir. Tuvalet eğitimi genellikle 24-36 ay arası verilebilir, ama bazı çocuklar bunu daha önce ya da daha sonra öğrenebilirler. Tuvalete git¬meyi yeni öğrenmiş çocuklar temizlenme sırasında yardıma ihtiyaç duyabilir (hatta bazılarına 5-6 yaşı¬na kadar yardım gerekebilir) ve özellikle oyun oy narken veya bir şeyle meşgulken tuvalete gitmesi hatırlatılabilir.

Çatal ve kaşık kullanabilir. Yemeği sizin kesmeniz gerekebilir, ama çocuğunuz artık çatal bıçak kulla¬nabilir. Çocuğunuz kuru temizleme gerektiren bir kıyafet giymiyorsa artık şu kirli önlüklerden kurtula¬bilirsiniz.
Bardak kullanabilir. Ayrıca etrafa dökmeden fazla ağır olmayan bir şişeden bardağa süt veya meyve suyu koyabilir.
Dişlerini fırçalayabilir. Bu işi çok iyi yapamayabilir. Bu yüzden o işini bitirdikten sonra dişlerinin iyice temizlendiğinden emin olabilmek için hızlıca tekrar fırçalayabilirsiniz.
Üç tekerlekli bisiklete binebilir. Çoğu çocuk bunu giderek artan güçleri sayesinde 30-48 ay arasında yapabilir.
Mum boya, kalem ya da bir fırçayı üç parmağı ile tutturup dikkatli bir şekilde boyama veya çizim yapabilir. Çocuğunuzun becerisi bu iki yıl içinde olu¬şacaktır ve basit karalamalar yerine insan şekilleri çizebilmeye başlayacaktır. Okul öncesi dönem son¬larına doğru ise kas gücünü ve dikkatini kullanarak bazı harfleri ve hatta kendi adını yazabilmelidir.
Makas kullanabilir. Makasın yuvarlak uçlu olmasına dikkat etmelisiniz. Eğer makas sivri uçluysa mutla¬ka yanında bulunmalısınız. Bir topu atabilir, yakalayabilir ve topa vurabilir.